
Başının üstündeki kara bulutlar bir anda dağıldı gibi gözükse de, son 2 aydır bize seyrettirdiği performansın arkasında 1,5 senedir her dakikasına özen göstererek uğraştığı bir tedavi, terapi ve idman programı yatıyor. Evet, Sezer Öztürk istekli tavrının meyvelerini yavaş yavaş topluyor. İkinci yarı için hedefi ise; daha çok süre alarak takımına daha büyük maçlarda da destek verebilmek. Takımın ilk yarı performansıyla ilgili olarak açık ve net konuşuyor: "İlk yarıyı 37-38 puanla kapatabilecek güçteydik". Bu durumu seri galibiyetlerle ikinci yarıda telafi edeceklerine inandığını kaydeden futbolcumuz, Lig ve Kupa’da şampiyonluk hedeflediklerini; Avrupa’da ise final oynamayı arzu ettiklerini dile getiriyor.
Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:
01: 11 resmi müsabakada oynadım ancak bunu maçlarda aldığım süre olarak düşünürsek 3 veya 4 maç ediyor. Netice olarak fazla süre almadım. Buna rağmen, 5 gol, 3 de asist çok da kötü değil. Yinede bunun daha da üstüne çıkabileceğimi ve takımım için daha faydalı bir oyuncu olabileceğimi biliyorum.
02: Deplasmanlarda oynamamız gereken futbolu sergileyemiyoruz. Biraz daha ofansif, biraz daha cesaretli bir oyun sergilememiz gerektiğini düşünüyorum. Hocamızın da bize her zaman söylediği gibi; 3. bölgede daha fazla ofansif yapıda olarak rakip takıma daha çok baskı kurmamız gerekiyor. Bu bize yakışmayan grafiğin ikinci yarıda düzeleceğini düşünüyorum.
03: Fenerbahçe camiasının içinden gelen o yakışıksız tepkiyi aslında konuşmak bile istemiyorum. O kişiler, bence Fenerbahçelilikleri sorgulamalı. Aykut Kocaman gibi değerli bir futbolcuya ve bu takımı 3 sezondur her koşulda sırtlamış müthiş bir teknik adama yapılmış çirkin bir sözlü saldırıdır. Hocamız için de bardağı taşıran bir damlaydı. Neticesinde hocamız da bir birikim yaşadı. Kafasındaki sahaya yansıtamamasının sorumluları bizleriz. İlk yarı ortaya çıkan tüm istatistikler çok daha iyi olabilirdi. Çünkü gerçekten kaliteli bir takımız. Hocamızın her zaman arkasındayız ve biz onun öğrencileri olarak 3 kulvardaki mücadelemize devam etmek istiyoruz.
04: İlk yarıyı 37-38 puanla bitirebilirdik. Mental ve fiziksel etkinliğimizi arttıracağız. İlk yarıdaki Fenerbahçe’nin çok üstüne çıkabilecek güçteyiz. Bir galibiyet serisi yakaladığımızda her şeyin daha iyi ve güzel olacağını söyleyebilirim. Fenerbahçe bunu çok yaptı, yine neden yapmayalım?
05: Ben ailemden de böyle bir terbiye görmedim. Taş atmak zaten ayıp; taş atıp sonra da kaçmanın ise hiçbir mertliğe sığmıyor. Neden taşlıyorlar ya da neden maç seyretmeye geliyorlar? Atılan bu taşlarla futbolcuları korkutacaklarını mı düşünüyorlar? Ben bu tarz şeylere inanmakta güçlük çekiyorum. Üstelik bunlar bizi olumsuz da etkilemiyor. Sadece bu tarz şeylere üzülüyoruz.
06: Günümüz futbolunda gol atmak sadece santraforun görevi değil. Ofansif orta saha ve kanatlarda görev alan oyuncular da gole yakın futbolcular oluyorlar. Önemli olan, golü kimin attığından ziyade ne kadar gol attığıdır. Ben bunun daha fazla önemli olduğunu düşünüyorum. Eğer geneli için konuşmak gerekirse, takıma yapılacak katkı her şeyin üzerinde.
07: Böylesine büyük bir kulüpte futbol oynamak bence bir futbolcu için zirve demektir. İsteyen camiamızı etkilediğini veya böldüğünü düşünerek istediğini söylesin, kendini kandırsın. Bu formanın, bu armanın büyüklüğü tartışılamaz. Fenerbahçe başarıya odaklanmıştır. Her türlü negatifliğe kulağımız kapalıdır. Ben ve bu formayı giyen tüm arkadaşlarım böyle bir camianın ve takımın parçası olduğumuz için onur duyuyoruz.
08: Ben dahil, bütün ailem Fenerbahçeli. İlk seyrettiğim Fenerbahçe maçını hatırlamıyorum ama çok üzüldüğüm bir Fenerbahçe maçı vardı, o da; Cannes AS maçı. Fenerbahçe o maçta elenmişti ve o gün gerçekten cenaze havası vardı. Babamın ağladığını biliyorum. O günün psikolojisiyle kendime dedim ki; "İnşallah bir gün Cannes AS ile karşılaşırız ve eleriz."
09: Öncelikle Lig’de ve Türkiye Kupası’ndaki mutlak hedefimiz şampiyonluk. Şu an için UEFA Kupası’nı da kaldırmak istiyoruz desek, erken bir tespit olabilir. Oynadığımız platform; Avrupa ve oraya ait bir öngörüde bulunmak yanlış olur. Tabii ki final oynamayı çok isteriz. Mücadele ettiğimiz 3 kulvarda da iddialıyız. Galatasaray ile bir de Kadıköy’de karşılaşacağız. O zamana kadar da rakibimizle başa baş gidip, şampiyonluğu kendi evimizde ilan etmemiz çok daha güzel olacaktır.
10: Zeynep ve İsmail’in kişisel gelişimleri adına spor yapmalarına teşvik edeceğim ve elimden gelen her türlü desteği vereceğim.